Stephen Hawking
Ne olursan ol, kim olursan ol, insan olman yeterlidir..
Bu sabah haberlerde Stephen Hawking ölümünü duyan 15 yaşında ki
Ne olursan ol, kim olursan ol, insan olman yeterlidir..
Bu sabah haberlerde Stephen Hawking ölümünü duyan 15 yaşında ki
Cebinde ki paran dır ,
yaşamın güzelliğini belirleyen..
Gidiyorum ! Nereye diye sormayın ?
Belki bir dağ başına belki bir ovaya,
,Gidiyorum işte cehennem dediğiniz yere.
Sizin olsun uğruna kan döktüğünüz cennet,
Çocuk olup koynunda uyumak istiyorum
Ellerini tutup yanaklarını okşayıp
Saçlarına dokunup,dizlerinde salınarak
Gözlerinin içine dalarak, uyumak istiyorum
Çal çalgıcı çal, iyi çal bu gece
Düğüm düğüm olmuş dilimde hece
İnsan böyle oluyor deme ki sevince
Çal çalgıcı çal, iyi çal bu gece
Uzaktan baktıkların ihtişamlı ve güzel olabilir
Unutma ki !.. Dokundukların ise daima senindir
Seni anlatan bir şiir yazmak istiyorum,
Sonra vazgeçiyorum ;
Daha güzel şeyleri yazmak varken !
Karanlık dünyama ışık saçtın
Aşkın gizemli deryalarına saldın
Hoş geldin dünyama tatlı kadınım
Bakışların olmadan yaşayamam
Seni seviyorum demek ne güzel
Özlemle hasretle beklemek ne güzel
Seninle bir ömür boyu el ele, göz göze,
Olabilme umuduyla yaşamak ne güzel..
Kabus çöker oldu gecelerime
Yaş birikir her gün gözlerime
Benzer açmamış gonca güllere
Gönül sevdalandı bir esmere
Vuralım kadehleri kendimizden geçelim
Kapat ışıkları sessizliğe gömülelim
Hayaller aleminde sarhoş gezelim
Çılgınlar gibi bu gece seninle sevişelim
Ellerin koynunda, boynun bükük
Gözlerin yaşlı, kaşların çatık
Güzel saçların darmadağınık
Anlaşılan yüreğin çok..
Güzel gözlerindir beni sana bağlayan
Kara sevdandır beni yaralayan
Sen olmayınca her şey yalan
Sevgindir tek gerçek bende yaşayan
Sende sever isen beni gönülden
Bir çiçek gönder, kokun olsun elinden
Adın eksilmiyor biliyor musun dilimden
Dedim ya güzelim, seni çok özledim
Vücudunun güzel kokusu
Dudaklarım dudaklarının tutkusu
İpek saçlarının rüzgarda uçuşu
Senin varlığın bir içim su
Gece karanlık geç vakit.
Karadan uzak demir atmışım alargada,
şehrin ışıkları gözüküyor tek tek, bir seni düşünmekteyim,
birde güzel gözlerini..
Bu dünyaya sevmek için gelmişiz
Sazımın telindesin hep sen sessiz
Belki gönlüm yalnız kalır çaresiz
Söyleyemem söyleye…
İnadına yaşamak, inadına yaşamak
Papatyaları koparmadan, inadına yaşamak
Seninle el ele inadına yaşamak
Uzaktan duyarım davul sesini
Her vuruşta söyler sanki bir ninni
Marş etmişler umuda türkülerini
Çeki verir kendine sevdalım beni
Hoşça kal dünya dedi giderken,
Birde çocuklarım sana emanet..
Gözlerinde tutmak zorunda kaldığı yaşları,
İçinde taşıdığı pişmanlıkları,