Bil bakalım
Saçının bir tek teline kurban olurum dedim
Gözlerinden akan yaşına ölürüm dedim
Bastığın yerde toprağın olurum dedim
Bil bakalım şimdi sana neden gücendim
Saçının bir tek teline kurban olurum dedim
Gözlerinden akan yaşına ölürüm dedim
Bastığın yerde toprağın olurum dedim
Bil bakalım şimdi sana neden gücendim
Ne diyem dostum ne diyem
Ateşin özü gitti külü kaldı
Selamın özü gitti, sözü kaldı
İnsanın özü gitti, izi kaldı
Kazan kaynadı gel hele
Tabakları uzatın elden ele
Biri on tabak yedi doymadı hele
Vay açgözlü hınzır hergele
Bana çılgın derler
Nasıl istersem öyle yaşarım
Nasıl istersem öyle giyinirim
Saçımı, sakalımı özgür bırakmışım
Kaç dostun var diyorlar ?
Beş, bilemedin on diyorum.
Bunlar kim diyorlar ?
Biri ellerim, diğeri ayaklarım
Hayata yaşarken ne isteyebilir ki
Biraz dost, biraz arkadaş, biraz eş ahbap
Biraz güler yüz, biraz omuz, biraz el
Hayata yaşarken ne isteyebilirim ki
Önemli olan insan kalabilmek mi yoksa düzene ayak
uydurup düzenin çarkına yapışmak mıdır..
Veya yaşayabilmek için başkalarının yaşam alanına..
Gün doğar aydınlanır,
Benim garip gönlüm efkarlanır
O yar gelir aklıma sevdalanır
Dostlar fal..
Karanfilerim açmaz oldu solgun
Dost suskun, can suskun, yar suskun
Sen bende, ben sende suskun
Sustukça yarın…
Kaybettiğin paran veya malınsa
Kaybettiğin dostun veya arkadaşınsa
Bir kalemin veya bir kitabınsa
Kuru bir ekmeğin veya yırtık çorabınsa
Dün bugün veya yarın
Değeri olmuyor yaşananların
Kısa oluyor bazen mutlulukların
Akıp gidiyor içene karışıp gözyaşların
Dost dediğin bazen
Sonbaharda dökülen yaprağa benzer.
Hafiften esen yel bile,
Alıp götürür onu çok uzaklara..
Yara dediğin nedir ki dostum
Biraz merhem biraz dağlarsın geçer
Öyle yaralar vadır ki ?
Dara düştüğümde,dilim sustuğunda
Kahpelikler içimi yakıp kavurduğunda
Elimi bırakıp kimsenin tutmadığında
Aşk dediğim sensin dost
Zeytin ağaçları,tütün fidanları
Alın teridir pamuk tarlaları
Etrafında sıralıdır sodra ve dağları
Güzeller güzeli,gamzeli Milas’ım
Bir bakış, bir gülüş
Bir söz, bir tutuş
Bir can, bir dost
Yaraladı vurdu beni
Ağlarım iki gözüm iki çeşme
Sorma dost yaralarımı deşme
kendini üzüp derdime düşme
Yanarım kerbeladan beri
Dostun dosta verdiği en güzel değer,
Dosttan dosta giden yolun düz olmasıdır..
Kocaman bir deryada,ufacık bir damlasın
Ne kaybettin ki telaş içinde ararsın
Bulamayınca karanlık köşelerde ağlarsın
Geçiyor, zaman,dost deyip kime kanarsın
”Eğer birine,sana ihtiyacım var dediğinde!..
O kişi hemen geliyorum diyorsa…